munzurbaba

   
 


 

 

ana sayfa

radyo sohbet

amacımız

yayıncılarımız

pepuk kusu

sehid rıza

dersim 38

munzurbaba

dersim

dersim tarihi

dersim kayıp kızları

aliser

kocgiri

zazaca ögren

firik dede

behzat firik

baba bertal

ovacık

nazmiye

hozat

pertek

mazgirt

pülümür

çemişgezek

hz.ali

kerbala

12 imamlar

pir sultan

hacı bektaş

sarı saltuk

alevilik

alevi katliyamaları

şeh bedreddin

partizan şehitleri

maden ve yaşam

şiirler

filim izle

dersimbelgeselelri

kilipler

satranç oyla

eski türküler dinle

ziyaretçi defteri

 


     
 

 
 

Munzur Baba Efsanesi

.::MUNZUR BABA EFSANESİ::.

  Bugünkü Tunceli ili Ovacık ilçesine bağlı Koyungölü Köyü civarında yaşayan bir ağa ve ağanın koyunları gütmek için yanına aldığı Munzur isminde bir çoban varmış. Munzur'un ağası Hac zamanı hacca gitmiş. Ağa hacda iken Munzur bir gün ağanın hanımının yanına gelir ve,
 - Hatun, ağamın canı sıcak helva ister. Helvayı yaparsan ben kendisine götürürüm der.
Ağanın hanımı önce şaşırır,sonra herhalde zavallı çobanın canı sıcak helva istiyor, doğrudan söylemeye dili varmıyor, utanıyordur. Ağasını da bahane ediyor.Kendisine bir helva yapayım da yesin der. Helvayı pişirir bir bohçanın içine bağlar ve Munzur'a:
 -Al evladım götür der.
O sırada ağa hacda namaz kılmaktadır. Namaz sırasında sağa selam verirken bir de bakar ki sağ yanında elinde bir bohça ile Munzur dikilmiş duruyor. Namazını bitirip Munzur'a:
 -Hoş geldin evladım, burada ne arıyorsun nedir o elindeki? der.
Munzur da:  -Ağam canın sıcak helva istemişti onu sana getirdim der.
Elindeki bohçayı ağasına uzatır.Ağası bohçayı açar ve bakar ki içinde sıcacık helva paketlenmiş duruyor. Hayretler içinde Munzur'a bir şeyler söylemek için başını çevirdiğinde bir de bakar ki Munzur yanında yok. Hac vazifesini tamamlayıp köyüne döndüğünde komşuları herkes elinde bir hediye ile hacıyı karşılamaya giderler. Munzur da, götürecek başka hediyesi olmadığından, bir çanağın içerisine koyunlarından bir miktar süt sağar ve bununla ağasını karşılamaya gider. Ağa Munzur'u görünce yanındakilere:
 -Asıl hacı Munzur'dur. Öpülecek el varsa Munzur'un elidir. Önce ben öpeceğim der ve Munzur'a koşar.
Munzur bu konuşmaları duyduğunda:
 -Aman ağam Allah aşkına. Böyle bir şey olmaz. Ben yıllarca senin ekmeğinle, aşınla büyüdüm. Sen nasıl benim elimi öpersin. Ben sana elimi öptürmem, der ve kaçmaya başlar. Munzur önde, ağa ve yanındakiler arkasında bir kovalamaca başlar. Şimdiki Munzur ırmağının ilk yere geldikleri zaman Munzur'un elindeki süt dolu çanak dökülür ve sütün döküldüğü yerde, süt gibi bembeyaz su fışkırır. Bundan sonra Munzur kırk adım daha atar.Attığı her adımda bir kaynak fışkırır. Ve fışkıran bu sulardan bir ırmak meydana gelir.Munzur'un arkasından koşanlar bu ırmaktan öteye geçmezler. Munzur'da bu dağlarda kaybolur gider. Yöre halkının efsaneleştirdiği Munzur ile, Tanrının varlıklı ve sözü geçen kişiler yanında bir çobanın da keramet sahibi olabileceğini,çoban olsa bile Tanrının sevgisine mazhar olabilecek temiz yürekli, imanlı insan olabileceği belirtilmekte, Munzur'u bu inançla efsaneleştirmektedirler
.






Ekonomik yatirim diye Dersim'in gözbebegi Munzur suyu ve kollari üzerine kurulacak 8 barajla yeni bir katliamin tezgahlandigi ortaya çikti. Bölgeye hiçbir getirisi olmayan barajlarla bölge insansizlasacak, doga tahrip olacak, bazi hayvan ve bitki türlerinin nesli sona erecek.

 

 Tarihinde birçok katliama sahne olan Dersim, yeni bir katliamla yüzyüze. 1931 yilinda "Dersim vadilerini suyla doldurma" stratejisini gündemine alarak, bölgede insansizlastirmayi hedefleyen Türk devleti, bu stratejisini gerçeklestirmek için Munzur suyu üzerine kuracagi 8 barajdan 2'sini tamamladi, diger 6 barajdan 2'sinin de insaasina baslandi.

Türkiye'nin en zengin yabanil hayatini, en zengin bitki örtüsünü, halk arasinda kutsal sayilan Munzur suyunu barindiran Dersim'de, 1985 yilinda yapilmaya baslanan Mercan suyu üzerindeki baraj tamamlanirken, Uzun Çayir barajinin insaati devam ediyor. Yapilmasi planlanan barajlardan Konaktepe ve Konaktepe II insaat asamasinda iken Kalatepe, Bozkaya, Harçik ve Akyakik master planda. Bu baraj projelerini, Stone Webster (ABD), Va Tech Elin (ABD), Strabag AG (Avusturya) ile Ata insaat Sanayi A.Sü. ve Soyak Uluslararasi insaat ve Yatirim A.Sü. firmalari uygulayacak.

Her yer balçikla dolacak

Barajlar projesinin tamamlanmasi durumunda; 60-72 bin Kürdistanli'nin katledildigi 1937-38 Dersim katliamindan daha agir sonuçlarin dogacagina dikkat çeken uzmanlar, bölgenin tümden insansizlasacagini ve birçok hayvan ve bitki neslinin tükenecegini belirtiyorlar. Barajlarla birlikte bölgedeki iklimde önemli degisikliklerin yasanacagini, bunun da bölgede bugüne kadar görülmemis bakterilerin ve hastaliklarin ortaya çikmasina neden olacagini kaydeden uzmanlar, 30 ila 50 yil içinde Munzur suyu ve sisme alaninin balçikla dolacagina isaret ediyorlar.

Nil'e 1, Munzur'a 8 baraj

Nil ve Amazon gibi dünyanin sayili nehirlerinde bile birden fazla barajin olmadigina dikkat çeken uzmanlar, Munzur gibi kar ile beslenen su üzerinde 8 barajin kurulmak istenmesinin hiçbir bilimsel ve ekonomik bakis açisina uymadigina vurgu yapiyorlar. Barajlarin sürekli suyla beslenmesinin sart oldugunu ifade eden uzmanlar, 144 km uzunlugundaki Munzur Suyu'nun, saniyede ortalama 87 metreküp su akittigini kaydettiler. Uzmanlar ayrica Munzur'un en yüksek akiminin Nisan ayinda 398 m3/sn, en düsük akiminin ise Ekim ayinda 44 m3/sn olarak tespit edildigini belirtiyorlar. Munzur'un degil 8 barajin, 1 barajin dahi ihtiyacini karsilayacak durumda olmadigina dikkat çekiyorlar.

Demografik yapi degisecek

Türk ordusunun 1931'de hükümete sundugu raporlarda "Dersim'in lagvedilmesi için Dersim vadilerinin suyla doldurulmasi" önerisini günümüzde hayata geçiren Ecevit-Bahçeli-Yilmaz koalisyon hükümetinin, Türkiye ekonomisine ve bölge insanina hiçbir getirisi olmayan barajlar projesinde israr etmesi, Dersim katliaminin tamamlanmak istenmesi olarak yorumlaniyor.

ilk nüfus sayimi 1940'ta yapilan Dersim'in il sinirlari içinde, göçün yasanmamasi durumunda günümüzde 800 bin insanin yasamasi gerektigine vurgu yapan uzmanlar, 2000 yili seçimlerinde Dersim nüfusunun 71.500 olarak tespit edildigini belirtiyorlar. Uzmanlar, bu durumun Dersim nüfusunun yüzde 95'inin devletin göçertme ve bölgeyi insansizlastirma politikasinin sonucu meydana geldigini vurguluyorlar. Barajlarla söz konusu politikanin tamamlanmak istendigini kaydediyorlar. Uzmanlar, yapilan bilimsel ve akademik arastirmalarin sonucunda barajlarin enerji üretimine yönelik olmadiginin tüm çiplakligiyla ortaya çiktiginin altini çizerken, insansizlastirmanin yanisira Dersim'in idari olarak dagitilmasi ve geriye dönüslerin engellenmesinin de hedeflendigine isaret ediyorlar.

Birçok bitki ve hayvan türü tükenecek

Sadece insaatinin 720 milyon metreküp kaya ve topragin yer degistirmesi gibi büyük doga tahribatina neden olacak barajlarin etkileyecegi önemli bir alan da bölgenin endemik (bitki örtüsü) alani olacak. Dersim yöresinde bulunan 1518 bitki türünden 277'si ise enderliklerinden ötürü Türkiye'yi dünya çapinda temsil ediyor. Bu bitkilerden sadece 43 türü sadece Munzur cografyasinda yasam alani buluyor.

Ayni sekilde bazi kus türleri ve kirmizi pullu ala balik gibi bazi hayvan türleri de sadece Munzur'da bulunuyor. Munzur Vadisi'nin yasalarla koruma altina alinip, "Milli Park" haline gelmesinde de önemli rolü bulunan bitki ve hayvan türlerinin, barajlarla yok olmasi kaçinilmaz olacak.

Dersim topraklarinda yerli yabanci dil ve tarih üzerine 200'ün üzerinde eserin bulundugunu belirten uzmanlar, devletin, kendi yasalarini ihlal etmesine karsin kurulmasina müsaade ettigi barajlar nedeniyle söz konusu tarih degerlerinin de sular altinda kalacagini ifade ediyorlar.

Çözüm günes ve rüzgarda

Dersim vadilerine kurulacak 8 barajin toplam maliyetinin 2 milyar dolar olacaginin altini çizen uzmanlar, günes (solar) enerjisi ile ihtiyacin 60 milyon dolarla karsilanabilecegini kaydediyorlar. Ekonomik verilerin dahi, barajlarda israr edilmesinin siyasi bir tutum oldugunu gösterdigini, bazi rant çevrelerinin bunda etkili oldugunu vurguluyorlar.

Barajlar dengeleri sarsacak

Bir doga harikasi olan ve 42 bin hektarlik alaniyla Türkiye'nin en büyük milli parklarindan biri olan Munzur Vadisi Milli Parki 21 Aralik 1971'de, 6831 sayili Orman Kanunu ile koruma altina alindi. Milli Park olduktan sonra üveyik, bildircin, kokarca, sansar, tavsan ve kekligin belirli zamanlarda avlanmasi disinda diger hayvanlarin avlanmasi yasaklandi. Yasalarla koruma altina alinan Munzur Vadisi üzerine kurulacak yasadisi barajlar nedeniyle yok olma tehlikesiyle karsi karsiya olan Munzur'da barajlar su tahribatlara yol açacak:

* Milli Park ilan edilen Munzur Vadisi içinde kalan alanlar tahrip olacak, dünyanin en zengin yaban hayati özelliklerini tasiyan bu bölgede denge bozulacak, birçok hayvan ve bitki türünün nesli tehlike altina girecek.

* Dünya üzerinde benzeri çok az bulunan kirmizi pullu alabaliklarin soyu tükenecek.

* Kar yagisinin azalmasina paralel olarak kutsal Munzur gözelerinin kaynaklari azalacak.

* Bol oksijenli temiz hava, yerini rutubetli bir havaya terk edecek, böylece dogal yasam olumsuz etkilenecek.

* Munzur Vadisi üzerinden gerçeklesecek tüm ulasim sona erecek. Ovacik - Tunceli yolu ortadan kalkacak, il merkezi ugrak yeri olmaktan çikacak.

* Zaten insansizlastirilmis bölgede göç artacak, insan olmadigi için yatirim da yapilmayacak.

* Baraj ve insaatlarin bitiminde sosyal hayat duracak, il merkezi ilçelerden tecrit olacak.

* Barajlar çamurlarla doldugunda ömürlerini tamamlayacak ve geriye sadece balçik yigini kalacak böylece kutsal sayilan efsanevi Munzur Baba tüm güzellikleriyle yok olacak.

* Kar yagisinin azalmasi, iklimin degismesi, milyonlarca metreküp toprak ve kayanin yer degistirmesi sonucunda pinarlar kuruyacak.

* insan sagligina faydali dogal besin kaynaklari yönünden zengin olan yöre, bu özelligini yitirecek.

* Kutsal sayilan birçok ziyaret yok olup gidecek ve halk mitolojisi darbe alacak.

* Mercan Hidroelektrik Santrali ile Konaktepe II Hidroelektrik Santrali için sular borularla tasinacagindan bu mesafelerde nehir yatagindan hemen hemen sular tümüyle çekilecek.

Özel yasalarla yönetildi

Askeri çevrelerin 1931'de hükümete rapor olarak sundugu "Dersim'in lagvedilmesi için vadilerin suyla doldurulmasi" projesinin ilk uygulamasi Dersim'in 25 Aralik 1935 tarih ve 1881 sayili kanunla, "Tunceli Kanunu" adiyla özel yasalarla kontrol altina alinmasi oldu. 38 maddeden olusan kanun, parlamento maddeler üzerinde tartisma geregi duymadan oy birligiyle bir saat gibi kisa zamanda kabul edildi. Kanunun parlamentoda kabul edilmesiyle, Dersim adi Tunceli yapilip; Dersim, Elazig ve Bingöl'de sikiyönetim ilan edildi.

1935 yilinda "Tunceli" adiyla kayitlarda resmi bir il olmamasina karsin böyle bir kanun çikartildi. Anayasa ve hukukun ihlal edilerek çikartilan "Tunceli Kanunu", 1937-38 Dersim katliamina hazirlikti. Tüm baski ve göçertme uygulamalarina karsin topraklarini terketmek istemeyen bir avuç Dersimli simdi barajlarin tehdidi altinda.


 

 
 

 

 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol